Siyasi entrikaların imparatorluk mahkemesine sızıp da her yere bir hastalık gibi yayıldığı Orta Çağ döneminde Danimarka'da sistem çürümüş durumdadır. Adalet, krallığın içinde bile korunamamakla birlikte, en güvenilir eller bile birbirlerinin sırtına bıçak saplayabilecek kadar sinsidir. Her şeye rağmen, kraliçenin en sevdiği hizmetçisi Ophelia, kendince keyifli bir yaşam sürmektedir. Ophelia'nın bu sakin ve soyutlanmış dünyası, ülkenin karizmatik ve zorlu prensi Hamlet'e ilgi duymaya başlamasıyla birlikte değişir. Onların gizli aşk ilişkisi hızla ilerlerken, büyük bir ihanet sarayı sarsar, ilişkilerini rayından çıkarır ve kraliyet ailesini derinden yaralar. İstekleri ile sadakati arasında sıkışmış olan Ophelia, adanmışlığının nihayetinde nerede duracağına karar vermek zorundadır.